Ceza Yargılamasında Hukuka Aykırı İfade Alma İşlemi

Ceza hukukunda ifade alma kurumu, soruşturma ve kovuşturmanın kaderini belirleyecek önemli kavramların başında gelmektedir. İfade alma kavramı, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nde tanımlanmıştır. Buna göre ifade alma, “şüphelinin kolluk görevlileri veya cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesini” ifade etmektedir.

İfade Alma İşlemine Katılacak Kişiler

İfade almanın konusunu işlendiği iddia edilen suçun şüphelisi oluşturur ve ifade alma işlemi yalnızca soruşturma evresine ilişkindir. Bununla birlikte, ifade alma işleminde ifadesi alınan kişi kadar, ifadeyi kimin aldığı da kritik önem arz etmektedir. Yetkili olmayan kişi tarafından alınan ifade, hukuka aykırı sayılacaktır.

Hukukumuzda ifade alma işlemi; savcılık veya polis, jandarma gibi kolluk görevlileri tarafından yerine getirilmektedir. İşlendiği iddia edilen suçun ve mağdur ve şüphelilerin niteliğine göre ifade almaya yetkili merci belirlenecektir. Alınan ifadenin hukuka aykırı olmaması bakımından ifade alan merciin yetkili merci olması en az ifadenin içeriği kadar önemli ve kritiktir.

İfade Alma İşleminin Amacı

Ceza yargılamasına konu her işlem gibi ifade almanın da amacı gerçeği aydınlatmaktır. Bununla birlikte ifade alma şüpheliye yönelik olması sebebiyle bir nevi savunma aracı görevi de görmektedir. Bu nedenle ifade almanın hukuka aykırılığı, savunma hakkını doğrudan kısıtlama riskini içerisinde barındırır.

İfade Almada Yasak Usuller

İfade almada yasak usuller, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “İfade Alma ve Sorguda Yasak Usuller” başlıklı 148. maddesinde düzenlenmiştir.

MADDE 148 – (1) Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.

(2) Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.

(3) Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.

(4) Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.

(5) Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

Görüldüğü üzere ifade almayı hukuka aykırı hale getiren eylem ve işlemler örnekseme yoluyla mevzuatımızda açıkça sayılmıştır. Kısaca bu hallere tek tek değinmek gerekirse, öncelikle beyanın özgür iradeye dayanmaması hali üzerinde durulmalıdır. İfade sonucu alınan beyan şüphelinin özgür iradesine dayanmalıdır, kötü muamele, işkence, ilaç verme veya hukuka aykırı başka bir yöntem ile alınmış beyan; şüpheli veya sanığın sonradan rıza vermiş olması durumunda dahi delil olarak değerlendirilemez.

İfade alma bakımından işkence yasağı vurgusu da yapılmadan geçilmemelidir. Zira işkence, ifade sonucu alınan beyanı doğrudan ve doğal olarak hukuka aykırı hale getirirken aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç da teşkil etmektedir. TCK md 94 uyarınca işkence, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar olarak tanımlanmıştır.

Hukuka aykırı bir diğer hal, ifade sonucu kanuna aykırı bir vaatte bulunulmasıdır. Vaat eden kişinin yetkisini aşan vaatler, hukuka aykırı sayılacaktır. Burada önemli olan verilen vaadin iradeyi etkileyecek nitelikte olmasıdır, bunun dışında yemek veya kahve gibi küçük hoşluklar ifadeyi doğrudan hukuka aykırı hale getirmez.

İfade alma işlemine katılacak kişiler bakımından, kollukça alınan ifadede şüphelinin müdafisi (avukat) bulunmaması halinde, sanık tarafından mahkemede doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacaktır. İfade alma işleminde avukatın bulunması, şüphelinin haklarının korunması bakımından çok büyük bir önem arz etmektedir. İlgilinin ifadesinin ikinci kez alınması zorunluysa, ifadeyi ancak cumhuriyet savcısı alabilecektir.

Yukarıda da bahsedildiği üzere ifade almayı usulsüz ve hukuka aykırı hale getiren eylem ve işlemler bunlarla sınırlı olmayıp örnekseme yoluyla sayılmıştır. Şüphelinin hak kaybı yaşamaması ve savunma hakkını etkin bir şekilde kullanabilmesi için ifade verirken yanında alanında bilgili bir avukat bulunması faydalı ve gereklidir. İfade verme ve diğer hukuki yardım ve talepleriniz için bize info@esinozatan.av.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Tavsiye Edilen Yazılar