Anlaşmalı Boşanma

Ülkemizde boşanma davaları Türk Medeni Kanununa göre iki farklı biçimde yürütülmektedir. Bunlardan biri anlaşmalı boşanma davası diğeri ise çekişmeli boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davası, boşanma kararı veren çiftlerin boşanmanın gerçekleşmesinin ardından doğacak tüm sonuçlar hakkında kendi özgür iradeleriyle anlaştıkları ve bu hususları anlaşmalı boşanma protokolüyle onayladıkları dava şeklidir. Çekişmeli boşanma ise tarafların boşanma ve boşanmanın sonuçları konusunda anlaşamadıkları dava türüne denmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Açılmasının Şartları

Anlaşmalı boşanma davası unsurlarının oluşabilmesi için temel şart, her iki tarafın boşanma ve boşanmadan doğacak maddi ve manevi sonuçlar konusunda hemfikir olmasıdır. Dava açılmasının şartları ise şu şekilde sıralanabilir;

  • Evliliğin en az 1 yıl süredir devam ediyor olması,
  • Eşlerin birlikte mahkemeye anlaşmalı boşanmak için başvurmaları,
  • Eşlerden birinin boşanmak için başvurduğu durumlarda diğer eşin boşanmayı ve diğer şartları kabul etmiş olmasıdır.  

Anlaşmalı Boşanma Davası Açılması

Boşanmaya karar veren tarafların, boşanmanın tüm sonuçları konusunda anlaştıkları takdirde anlaşmaya vardıkları tüm konuları içine alan bir anlaşma protokolü hazırlayarak imza altına almaları gerekmektedir.

Anlaşma protokolünün hazırlanması aşamasında hukuki yardım alınması hukuki açıdan hak kaybına uğranmaması adına büyük önem taşımaktadır. Boşanma avukatı, boşanma protokolünün hazırlanmasında tarafların hukuki çıkarlarını gözeterek mal paylaşımı, velayet ve nafaka gibi boşanmadan kaynaklı tüm sonuçları hukuki olarak değerlendirecek olup hak kaybı yaşanmasının önüne geçecektir.

Boşanmaya karar veren çiftlerin tüm konular üzerinde tam olarak anlaşmaya vardıkları durumlarda dava tek celsede sonuçlanmaktadır. Bu nedenle de anlaşmalı boşanma davaları kısa sürede sonuçlanmaktadır.

Kimi durumlarda ise anlaşmalı olarak başlayan boşanma davaları duruşma esnasında taraflardan birinin anlaşmadan çekilmesi sonucunda çekişmeli davaya dönüşebilmektedir. Davanın başlangıcından itibaren hak kayıplarının önüne geçebilmek ve süreci takip edebilmek için boşanma avukatı ile hareket etmek taraflar için önemli bir husustur. Bireylerin gözden kaçıracakları kimi zaman ufak bir nokta ilerleyen zamanlarda mağduriyetlere yol açabilmektedir.

Anlaşmalı boşanma protokolü içerisinde olması gereken ve tarafların anlaşması gereken konular şunlardır:

  • Evliliğin temelinden sarsıldığı ve boşanma konusunda her iki tarafın da hemfikir olduğu,
  • Mal paylaşımı konusunda anlaşmaya varıldığı ve malların nasıl paylaşıldığı,
  • Ortak çocukların velayetinin hangi tarafta kalacağı,
  • Ortak çocuklara ödenmesine karar verilen iştirak nafakası tutarı,
  • Eğer taraflardan birine yoksulluk nafakası ödenecekse bu nafakanın miktarı,
  • Taraflardan birine tazminat ödemesi yapılacaksa bunun miktarı,
  • Ortak çocuk(lar)dan ayrı olacak tarafın çocuk(lar)la kişisel münasebetini sağlayacağı zaman dilimleridir.

Sonrasında taraflardan birinin mağduriyet yaşamaması ve hak kaybına uğramaması için tüm ayrıntıların anlaşma protokolünde yer alması oldukça önemli bir konudur. Zaman zaman protokole yazılmayan konular boşanmanın gerçekleşmesinin ardından taraflar arasında anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Bu nedenle anlaşma protokolü hazırlanması esnasında bir boşanma avukatından yardım almak iki taraf açısından da önem taşımaktadır.

Anlaşma protokolü hazırlandıktan ve taraflar protokolü imzaladıktan sonra geri kalan prosedürler boşanma avukatları tarafından yürütülmektedir. Müteakiben mahkeme tarafından belirlenecek dava gününde mahkemeye gidilerek boşanma tek celsede gerçekleştirilir.

Anlaşmalı boşanma davasının sonuçlanabilmesi için mahkeme tarafından belirlenen duruşma günü tarafların hazır bulunmaları bir gerekmektedir.

Duruşma esnasında taraflardan biri anlaşmada yer alan konulardan birine itiraz eder ve/veya kabul etmediğini beyan ederse dava çekişmeli davaya dönüşecektir.

Anlaşmalı Boşanma Davası ve Nafaka

Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alması ve tarafların üzerinde anlaşması gereken konulardan biri de hem ortak çocuklar için hem de taraflardan ihtiyacı olan nafakanın bağlanması konusudur. Tarafların hak kayıplarına uğramamaları için nafaka ve alacak durumlarının tespit ve değerlendirmesinde boşanma avukatlarından destek almaları sonrasında karşılaşabilecekleri hak kayıplarının önüne geçebilmek için oldukça önemlidir. Aksi halde verilecek yanlış kararlar taraflardan birinin boşanma sonrasında mağduriyet yaşamasına neden olabilecektir. Ortak çocuklar için boşandıktan sonra da nafaka talebinde bulunabilmek için nafaka davası açılabilmesine rağmen anlaşmada yoksulluk nafakasından feragat eden taraf, boşandıktan sonra nafaka talebinde bulunamamaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakasıyla ilgili bir konu yoksa boşandıktan sonra 1 yıl içerisinde yoksulluk nafakası için de dava açılabilecektir. Yoksulluk nafakası için boşanma davasından sonra zamanaşımı süresi bir yıldır. O nedenle davadan bir yıl geçtikten sonra yoksulluk nafakası için tekrar dava açılabilmesi kanunen mümkün olamamaktadır. Ancak ortak çocuk(lar) için ödenen iştirak nafakası için bir zamanaşımı bulunmamaktadır. Boşanma protokolünün hazırlanması esnasında nafaka konusunda da yanlış bir karar almamak adına bir boşanma avukatından yardım alınması tarafların hukuki yararına olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Davası ve Mal Paylaşımı

Tarafların evlilik esnasında sahip olunan malların paylaşımı konusunda anlaşma sağlamış olmaları ve bunu boşanma protokolü ile kayıt altına almış olmaları önemli bir noktadır. Protokolle kayıt altına alınmamış olan malların paylaşımı için boşanmadan sonra da dava açılabilmektedir. Ancak böyle bir durumda yeniden yargılama giderleri oluşacak ve yeni bir mahkeme süreci yaşanacaktır.

Anlaşmalı boşanma davasında, protokole evlilik birliği içerisinde edinilen taşınır/taşınmaz mallar yazılır. Burada önemli ve dikkat edilmesi husus ise, taşınmaz mallar ada, parsel vb. bilgileriyle birlikte detaylıca protokole yazılması gerektiğidir.

Anlaşmalı Boşanma Davası ve Ortak Çocuk(lar)ın Yüksek Menfaati

Hem çekişmeli hem de anlaşmalı boşanmalarda Türk hukuk sisteminde en öncelikli konulardan bir tanesi tarafların ortak çocuk(lar)ının menfaatleridir. Bu nedenle karar mercii tarafından bu konu öncelikle değerlendirilmektedir. Çocukların yüksek menfaati velayet konusunda öncelik oluşturmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki anlaşmanın hâkim tarafından zaman zaman uygun görülmemesi de mümkün olabilmektedir. Hâkim, çocukların menfaatini düşünerek anlaşma protokolünde çocuklar için yer alan konuları çocukların menfaati açısından değerlendirerek uygun bulmadığı takdirde tarafların onayını alarak değişiklik yapabilir, taraflar onaylamadığı takdirde anlaşma hükümlerini kabul etmeyerek davanın uzamasına hükmedebilmektedir. Bu nedenle anlaşma protokolü hazırlanırken çocuklar için en uygun şartların sağlanması ve menfaatleri yönünde taraflar arasında anlaşma sağlanması önemli bir konudur.

Anlaşmalı Boşanma Davalarında Boşanma Avukatı Gerekli midir?

Türk hukuk sisteminde dava aşamaları ve sonrasında gelişecek hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde tarafların tüm bu süreci boşanma avukatı ile birlikte yürütmeleri yüksek hukuki çıkarları için önem taşımaktadır. Boşanma avukatı her ne kadar bir zorunluluk olmasa da hem protokol hazırlanmasında hem de mahkeme prosedürlerinin yerine getirilmesinde profesyonel bir yardım alınması tarafların haklarının korunması için önemlidir. Özellikle anlaşma protokolünün hazırlanması esnasında tarafların tüm detayları düşünmeleri boşanma sürecinin getirmiş olduğu ortamda zor olabilmektedir. Bu nedenle boşanma sonrasında mağduriyet yaşamamak ve bu süreci en kolay şekilde atlatabilmek için bir boşanma avukatından yardım almak daha uygun olacaktır.

Tavsiye Edilen Yazılar