Vesayet Nedir?
Vesayet, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılmış bazı kişilerin, kişilik haklarının korunması amacıyla mahkeme kararı ile kısıtlanarak kendilerine “vasi” atanmasını ifade eden hukuki bir kurumdur.
- Vesayet ilişkisinin tarafları “kısıtlı” ve “vasi”dir. Velayet altında bulunmayan küçükler ve bazı erginler kısıtlı olabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 404 ila 406.maddeleri uyarınca:
- 18 yaşını doldurmamış ve velayet altında bulunmayan her çocuk
- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı olanlar
- Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı veya kötü yaşam tarzı olanlar
- Bir yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı ceza alanlar
vesayet altına alınırlar. Bu durumlarda vasi atanması kişinin inisiyatifinde olmayıp, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemelerince zorunlu vasi ataması yapılacaktır.
Yukarıdaki haller dışında, kişinin kendisi; yaşlılık, engellilik, tecrübesizlik gibi durumlarda vesayet altına alınmayı yani mahkemece kendisine bir vasi atanmasını talep edebilir.
“Vasi” olabilmek için ise her şeyden önce gerçek kişi olma şartı aranır. Yani, şirket veya kamu kurumu gibi tüzel kişiler vasi olamazlar. Vasi olarak atanacak kişi, reşit olmalı ve kısıtlı olmamalıdır. Kısıtlılar, kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar, kısıtlı adayı ile arasında menfaat çatışması bulunanlar ve kısıtlı adayı ile arasında düşmanlık bulunanlar vasi olamaz.
VASİLİK DAVASI
Kendisine vasi atanmasını isteyen kişi, yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine dilekçesini sunarak vasi tayini talep edebilir. Böyle bir durumda, kişi vasilik istemini hangi sebebe dayandırıyorsa, yaşlılık, engellilik gibi, bunu ispatlaması gerekmektedir.
Vasilik davası, kısıtlı adayının yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinde, hasım göstermeksizin açılır. Vasiliği gerektiren durum açıkça belgelendirmelidir. Bu hususta örneğin yaşlı ve hasta kısıtlı adayının hastane raporları delil olarak sunulabilir.
Vasilik davası süresince, kısıtlı adayının banka hesaplarına bloke konulur. Bu sebeple dava sürecinin titizlikle yönetilmesi ve herhangi bir yanlışlık yapılmaması büyük önem arz etmektedir. Kısıtlı adayının, zaten zor durumda olduğu düşünülünce; bu sürecin konuya hakim bir avukat tarafından yürütülmesi faydalı olacaktır.
Dava sonucu kişi kısıtlanır ve kendisine 2 yıl süreyle bir vasi atanır. Bir kimseye birden çok vasi atanması da mümkündür. Vasilik zorunlu bir görev olup yalnızca kanunda sayılı belirli kişiler vasilikten kaçınabilir. Bu kişiler:
- Altmış yaşını doldurmuş olanlar,
- Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,
- Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
- Üzerinde vasilik görevi olanlar,
- Cumhurbaşkanı, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Bakanlar,
- Hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları,
olarak Türk Medeni Kanununda sayılmıştır. Bu kişiler vasi olarak atandığının kendisine tebliğinden itibaren 10 gün içinde vesayet makamına bildirimde bulunarak vasilikten kaçınma hakkını kullanabilirler.
Bu kişiler dışında vasi olarak atanan kişi 2 yıl süreyle görev yapacaktır. Bu süre ikişer yıl olarak uzatılabilir. Vasi atanan kişi, 4 yılın sonunda görevden çekilebilir.
Vesayet makamı sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ise asliye hukuk mahkemesidir. Vasi tarafından yürütülen görevler vesayet makamı tarafından tayin edilir, vasinin kısıtlı adına yaptığı iş ve işlemler ise denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesi tarafından denetlenir.
VASİNİN GÖREVLERİ
Vasi, kısıtlının kişilik ve malvarlığı haklarını korumakla yükümlüdür. Bunun dışında vasilerin kısıtlının malvarlıkları ile ilgili defter tutma zorunluluğu bulunmaktadır. Vasi, yılda en az bir kez vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine bilgi verir.
Vasi, aşağıda belirtilen görevlerini yerine getirirken mutlaka vesayet makamının iznini almalıdır:
- Taşınmazların alım ve satımı,
- Vesayet altındaki kişinin borç verme borç alma, sahibi olduğu bir eşyanın bir kişiye ödünç verilmesi,
- Çek veya senetle borçlanma,
- Kira sözleşmesi yapma,
- Miras paylaşılması ve miras devri,
- Hayat sigortası yaptırma,
- Vesayet altındaki kişinin eğitim, bakım ve sağlık kurumlarından herhangi birine yerleştirilmesi,
- Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi.
Aşağıdaki durumlarda vasi, vesayet makamıyla birlikte, denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesinin de iznini almalıdır:
- Vasisi olduğu kişinin evlat edinilmesi,
- Bir ülkeye ait vatandaşlığa giriş ve çıkış,
- Miras kabulü ya da miras reddinin yapılması,
- Vesayet altındaki küçüğün ergin sayılması.
ATANAN VASİYE İTİRAZ VE VASİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Vasi atamasına ilişkin ilgililer, vasinin öğrenildiği günden itibaren 10 gün içinde itirazda bulunabilir. İtiraz, kararı veren vesayet makamına yapılır. Bunun dışında, vesayet kamu yararını ilgilendirildiğinden, vasi atamasına ilişkin açılacak davanın geri çekilmesi veya davadan feragat edilmesi söz konusu değildir.
Vasinin görevden alınması veya değiştirilmesi mümkündür. Vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır ya da güveni sarsıcı davranışlarda bulunur veya borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınır. Ayrıca vasinin görevini yapmakta yetersizliği nedeniyle vesayet altındaki kişinin menfaatleri tehlikeye düşerse, vesayet makamı vasiyi görevden alabilir.
Bu haller dışında, ayırt etme gücüne sahip olan kısıtlı ve her ilgili, vasinin görevden alınmasını talep edebilir. Vesayet makamı vasiyi dinler ve gerekli araştırmayı yapar. Bu durumlarda mahkeme vasiyi görevden alır ve yerine yeni bir vasi atar.
VASİLİĞİN KALDIRILMASI
Vesayet ilişkisini oluşturacak en önemli hallerden biri velayet altında olmayan küçüğün durumudur. Bu hallerde, küçüğün velayetinin alınması veya ergin olmasıyla vasilik sona erer.
Vesayet oluşturan bir diğer hal, hürriyeti kısıtlayıcı sebeptir. Bu hallerde kişinin hapis halinin sona ermesiyle vesayet sona erer.
Ölüm ve gaiplik halinde de vesayet sona erecektir.
Bu hallerin dışında, vesayeti gerektiren halin ortadan kalkması halinde mahkeme re’sen veya ilgililerin talebi üzerine vasiliği kaldırır. Madde bağımlığı, kötü yaşam tarzı gibi hallerin ortadan kalktığı durumlarda kişinin vesayetin kaldırılmasını isteyebilmesi için en az bir yıldan beri bu sebeplerle bir şikayete sebep olmamış olması gerekmektedir.
Vesayet, akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle tesis edildiyse bu sebeplerin ortadan kalktığı resmi sağlık kuruluşu raporuyla tespit ettirilerek vesayet kaldırılır.
Kişi kendi isteği ile vasi atanmasına sebebiyet verdiyse, vasiliğin kaldırılması yine bu vesayet sebebinin ortadan kalkmış olmasına bağlıdır.
Vasi atanmasına ilişkin hukuki yardım talepleriniz ve dava vekilliği için info@esinozatan.av.tr adresinden bize ulaşabilirsiniz.